25 Mart 2009 Çarşamba

Geçmişi Güncelliyoruz...

Tarih'i “tekerrür” diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi ?...
İşte blog'umuzun temel amacı Mehmet Akif Ersoy'un bu mısrasından ibret alıp, onun büyük isteğine mazhar olmaktır...
Dünya tarihi boyunca yeryüzüne öyle değerli şahsiyetler gelmiştirki bunların sayısı gökteki yıldızların sayısı kadar meçhuldür...
Tarihi sadece bir saat ibresinin geçmişte gösterdiklerini aksettiren bir kavram gibi değil de, ilim ve hikmet penceresinden irfanla kendisine bakıldığı zaman, büyük sırlarını karanlığında saklayan bir kara delik gibi görmek; ve onu Dünya'nın işlediği bir sabır taşı farz edip, işlenişindeki tesadüfsüzlüğü her zerresinde ince bir bakışla görebilmek muradıyla bize bahşedilen bir cevher saymak esastır.
Fakat "Tarih" kavramı, devamlı kendisini güncelleyende bir müessesedir. Eğer tarih sayfalarını okuyup, içindeki sırlara erişipte, bunlara aldırış etmeden sadece "demek böyle olaylarda olmuş şu koca cihanda..." diyerek kitabı kapatırsak bizde birgün tarihin boynu büküklerinden olma halkasını düpedüz boynumuza geçirmiş oluruz. O'nu: okuyup anlamak, üzerinde düşünmek vede günümüze uygun bir yorumla kendi kendimize defalarca eleştirip sindirmek gerekir.
İşte benimde gönüllüsü olduğum hizmet, bunların hepsini göz önünde bulundurarak sizlere bir tarih sofrası kurmak ve bu sofradaki her yiyeceği özene bözene süsleyerek göz alıcı hale getirip ekmeğinizi bana bana yemenizi sağlamaktır.
Doğruluktan şaşmamak dileğiyle...